İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | build up f. | geliştirmek | ||
We also know that the Council of Europe recently stressed the importance of building up our heritage. Avrupa Konseyinin yakın zamanda mirasımızı geliştirmenin önemini vurguladığını da biliyoruz. More Sentences |
||||
Genel | build up f. | kurmak | ||
It is in the popular interest and in the interest of the market that we want to build up this authority. Halkın ve piyasanın çıkarları doğrultusunda bu otoriteyi kurmak istiyoruz. More Sentences |
||||
Genel | build up f. | güçlendirmek | ||
He has built up his health through swimming. Yüzerek sağlığını güçlendirdi. More Sentences |
||||
Genel | build up f. | güçlenmek | ||
Policies like that, of course, build up dictators and facilitate their access to weapons of mass destruction. Bu gibi politikalar elbette diktatörleri güçlendirir ve kitle imha silahlarına erişimlerini kolaylaştırır. More Sentences |
||||
Genel | build up f. | biriktirmek | ||
Mr Ala has built up a wealth of experience in very difficult circumstances. Sayın Ala çok zor koşullarda zengin bir deneyim biriktirmiştir. More Sentences |
||||
Genel | build up f. | birikmek | ||
No longer will we stand by and watch payment arrears being built up. Artık ödeme borçlarının birikmesine seyirci kalmayacağız. More Sentences |
||||
Genel | build up f. | oluşturmak | ||
This special court in Luxembourg is necessary in order to build up broad expertise. Lüksemburg'daki bu özel mahkeme, geniş bir uzmanlık oluşturmak için gereklidir. More Sentences |
||||
Genel | build up f. | kuvvetlendirmek | ||
Genel | build up f. | gelişmek | ||
Genel | build up f. | göklere çıkarmak | ||
Genel | build up f. | artırmak | ||
Genel | build up f. | büyümek | ||
Genel | build up f. | övmek | ||
Genel | build up f. | takviye etmek | ||
Genel | build up f. | imar etmek | ||
Genel | build up f. | toparlamak | ||
Genel | build up f. | desteklemek | ||
Genel | build up f. | askeri gücü takviye etmek | ||
Genel | build up f. | toparlanmak | ||
Genel | build up f. | (hastalıktan sonra) kendine gelmek | ||
Genel | build up f. | bayındırlaştırmak | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | build up f. | balmumu kalıbının boş yerlerini yükseltmek | ||
Öbek Fiiller | build up f. | tanıtımını yapmak | ||
Öbek Fiiller | build up f. | reklamını yapmak | ||
Öbek Fiiller | build up f. | ayrı parçalardan tekerlek oluşturmak | ||
Öbek Fiiller | build up f. | inşa ederek önünü kapatmak | ||
Öbek Fiiller | build up f. | binalarla doldurmak | ||
Öbek Fiiller | build up f. | (ateş) harlamak | ||
Öbek Fiiller | build up f. | gaza getirmek | ||
Öbek Fiiller | build up f. | amaç doğrultusunda motive etmek | ||
Electric | ||||
Elektrik | build up f. | voltaj yükseltmek | ||
Elektrik | build up f. | akımı artırmak | ||
Automotive | ||||
Otomotiv | build up i. | birikim | ||
Otomotiv | build up i. | dolgu metali ilavesi | ||
Otomotiv | build up f. | birikmek |